Obezite hakkında bizi aydınlatması için Diyetisyen Ercan Naşit Kaya'yı ağırladık.
Rölatif ağırlığın % 120’nin üzerinde olması obezite olarak kabul edilmektedir. Obezite 21.yüzyılın önemli halk sağlığı sorunlarından birisidir. Prevelansı gün geçtikçe artmaktadır.
Etiyolojisi; Gelişiminde yiyeceklerin, niteliği ,yeme davranışı fiziksel aktiviteyi etkileyen değişen çevre şartları ve genetik faktörler etkilidir. Tatlandırılmış yiyecek ve içeceklerin, toplam yiyecek tüketimini azaltmamaları nedeniyle obezite riskini artırdıkları düşünülmektedir.
Obeziteye eşlik eden hastalıklar;
Dislipidemi, hipertansiyon, tip 2 diyabet, metabolik sendrom, PCOS safra kesesi hastalıkları, alkolik olmayan yağlı karaciğer Psödotümör serebri, astım, obstrüktif uyku apnesi, kas iskelet sorunları, blount hastalığı, femur başı epifiz kayması, davranış komplikasyonları (anksiyete, depresyon, düşük benlik saygısı, yeme bozuklukları, depresyon bulguları, sosyal izolasyon) sayılabilir.
Obezitede başarılı tedavi zordur ve en iyi yaklaşım, hayat tarzı değişikliği sağlayacak çok disiplinli uygulamalardır. Endokrin, metabolizma hastalıkları, diyetisyen, psikiyatrisi gibi disiplinlerin ortak çalışmasına ihtiyaç vardır.
Enerji alımı azaltılırken enerji harcamasının arttırılması ancak beslenme ve fiziksel aktivite ile ilgili değişiklikler ile sağlanabilir. Kilo kaybı miktarı sağlık risklerine göre belirlenmelidir. Beslenme alışkanlıklarında ve yiyecek içeriğinde değişiklik yapılırken fiziksel aktivitenin artırılma süreci yavaşça çocuğun hayatının bir parçası haline getirilmelidir. Tedaviye erken başlanılmalı ve kalıcı değişiklikler sağlanmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder